7 aylıkken bile tepki gösteriyoruz ama her yıl 94 bin kişinin ölümüne neden oluyor

Yılan Derisi, Primatlar İçin Güçlü Bir Görsel Tetikleyici

Bir araştırma, yılanların ölçekli derisinin, primatların bu tehlikeli canlıları hızla algılamasında kilit bir görsel ipucu olduğunu ortaya koydu.

Araştırmada, daha önce hiç gerçek yılan veya amfibi görmemiş üç Japon makak maymunu (Macaca fuscata) kullanıldı. Maymunlar, ödüle dayalı bir tanımlama oyununda yılan ve semender fotoğraflarına maruz bırakıldı. Beklendiği gibi, yılan fotoğraflarına semender fotoğraflarına göre çok daha hızlı tepki verdiler.

Ancak, semender fotoğraflarına yılan derisi kaplaması eklendiğinde, maymunlar bu görüntülere de aynı hızda tepki verdi. Araştırmacılar, yılan derisinin primatlar için güçlü bir görsel tetikleyici olduğunu ortaya koydu.

Kawai, “Primatlar ve insanlar yılanları hızla tanıyabilir, ancak bu görsel farkındalığın ana unsuru daha önce bilinmiyordu” dedi. Araştırma, yılanların pullu cildinin primatların tehlikeyi sezme mekanizmasında belirleyici bir rol oynadığını ortaya koyuyor.

HER YIL 94 BİN KİŞİNİN ÖLÜMÜNE YOL AÇIYOR

Primatların görsel sistemlerinin yılanları hızla tespit edebilecek şekilde evrimleşmiş olması, hayatta kalmaları açısından büyük bir avantaj sağladı. Yılanlar, insanlar için hala en büyük tehditlerden biri. Her yıl dünya çapında yaklaşık 94 bin ölüm yılan ısırıkları nedeniyle gerçekleşiyor. Buna kıyasla, köpekbalığı saldırıları yalnızca 2023 yılında 14 ölüme yol açtı.

İnsan bebeklerinin, yedi aylıkken bile yılanlara karşı beyin tepkileri gösterdiği biliniyor. Bu da insanların yılanları algılama yeteneğinin doğuştan geldiğini ve primatlarla ortak bir evrimsel geçmişe dayandığını düşündürüyor. Kawai, “Bu sonuçlar, primatların görsel sisteminin yılanları daha hızlı ve güvenilir şekilde tespit edecek şekilde evrimleştiğini destekleyen yılan tespit teorisiyle tutarlıdır” dedi.

Araştırma, primatların tehlike sinyallerini nasıl algıladığına dair önemli bilgiler sunuyor. Yılan derisinin, doğrudan tehdit oluşturmasa bile, primatlarda güçlü bir tehlike algısı uyandırdığı görülüyor. İnsanlarda yapılacak benzer bir çalışma, bu ortak evrimsel mekanizmanın daha net anlaşılmasını sağlayabilir.

Bu araştırma, yalnızca primatların görsel algı sistemleri hakkında değil, aynı zamanda insan beyninin tehlikeyi nasıl algıladığına dair yeni bilgiler sunuyor. Kawai, bu tür çalışmaların, hayvanlar ve insanlar arasındaki ortak evrimsel bağlantıları anlamada önemli bir role sahip olduğunu belirtti.

Related Posts

Çin elde ettiği Dünya ve Ay görüntülerini paylaştı

Çin Ulusal Uzay Ajansı (CNSA), “Tienvın-2” asteroit keşif aracıyla elde edilen Dünya’ya ve Ay’a ait görüntüleri yayınladı.

Apple bir uygulamasında reklam gösterince tepki çekti

Apple’ın Türkiye’de aktif olarak kullanılmayan Wallet yani Cüzdan uygulamasında geçenlerde reklam filmi gösterildi. Yapımcılığını Apple’ın üstlendiği filmin reklam bildirimleri kullanıcıların tepkisini çekti.

Microsoft’un neden sualtı veri merkezleri var? İşin uzmanları anlattı

Microsoft’un sualtı veri merkezleri projesi Project Natick, teknoloji dünyasında yankı uyandıran bir deney olarak 2013 yılında başladı. Amaç, geleneksel veri merkezlerinin yüksek enerji tüketimi ve çevresel etkilerini azaltarak daha sürdürülebilir …

Dünyanın en güçlü teleskobu ilk görüntüleri paylaştı!

Evrenin sırlarını çözmeye bir adım daha yaklaştık. Amerika’daki Vera C. Rubin Gözlemevi, gökyüzünü izlemeye başladı ve ilk görüntülerini paylaştı. Sadece 10 saatlik gözlemle hem milyonlarca galaksi kayda geçti hem de daha önce hiç görülmemiş 2 bin 104 yeni asteroit keşfedildi.

Yapay zekâ modelleri şantaja yöneliyor

Yapay zekâ araştırma şirketi Anthropic’in yeni yayımladığı bir çalışma, gelişmiş yapay zekâ modellerinin bazı koşullar altında tehlikeli davranışlar sergileyebileceğini ortaya koydu.

Binlerce parçaya bölünmüştü, yıllar sonra bir araya getirildi: Bu sanat eserinde tek bir şey yazıyordu

Londra’nın Southwark bölgesinde yürütülen kazı çalışmaları, Roma dönemine ait olağanüstü bir keşfi gün yüzüne çıkardı. Bir zamanlar lüks bir evin duvarlarını süsleyen ve yıkım sırasında binlerce parçaya ayrılan bir fresk, 2.000 yıl sonra uzman eller tarafından yeniden bir araya getirildi.