Necla DALAN
Asım Kibar, Türk iş dünyasının saygın ve önemli isimlerinden biri… İş hayatına çok genç yaşta atılan Asım Kibar’ın kurucusu olduğu Kibar Holding, bugün binlerce çalışanıyla global bir şirkete dönüştü. Kibar Holding’in Onursal Başkanı olan Asım Kibar’ın hikayesi geçen yıl “Güven En Değerli Servet” adıyla kitaba dönüştü. Kibar, kitabın gelirlerini vakıf ve derneklere bağışladı.
Asım Kibar, geçen hafta Assan Alüminyum satış ekibinin yöneticileriyle bir araya geldi ve kitabını imzaladı. Bu imza günlerinin geleneksel olup olmadığını merak ettim ve Kibar Holding’in CEO’su Haluk Kayabaşı’na sordum. “Düzenli organize ettiğimiz bir etkinlik değil ama Asım beyi tanıyanlar, grup içi ve dışından birçok arkadaş her hafta gelip kitap imzalatıyorlar. Geçen hafta da Kibar Topluluğu’nda yönetici seviyesine gelmiş 20-25 yıllık çalışanlarımız Asım Bey’e gelip sohbet etmek ve kitabı imzalatmak istediler” bilgisini verdi.
Assan Alüminyum Satıştan Sorumlu Başkan Yardımcısı olan Uğur Bozpınar, sosyal iş ağındaki paylaşımında “Sayın Asım Kibar’ın engin tecrübelerinden ve başarı yolculuğundan söz ettiği Güven En Değerli Servet isimli kitabını bizzat kendisinden imzalı olarak almaktan dolayı engin mutluluğumu ifade etmek isterim. Kendisinin çizdiği ve liderlerimizin nesilden nesile başarıyla aktardığı Kibar kültürü ve vizyonu doğrultusunda 21 senedir aynı hedefe koşmaktan onur duyuyorum” dedi.
Yine Assan Alüminyum’da direktör olan Serkan Nalbat da “Alüminyum ve Kibar Topluluğu’nda geçirdiğim 17 senenin her dakikasında beni bu ailenin bir parçası olarak hissettiren değerli liderlerim ve büyüklerimle bir kez daha bir araya gelmek benim için unutulmaz bir deneyimdi” diyerek duygularını dile getirdi.
CEO HALUK KAYABAŞI, 43 YILDIR GRUPTA ÇALIŞIYOR
Bu ziyaret bana Kibar Holding’de çok uzun süredir çalışan çok fazla çalışan olduğunu da hatırlattı. Örneğin CEO Haluk Kayabaşı, 43 senedir holdingde çalışıyor. Hatta 41’inci yılı için çok özel bir kutlama yapılmıştı. Nisan 2022’de Nasıl Bir Ekonomi gazetesinde bu kutlamayla ilgili şunları yazmıştım:
Kibar Holding CEO’su Haluk Kayabaşı, geçtiğimiz cuma günü Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar’dan bir telefon aldı. Kibar, önemli bir konu için görüşmeleri gerektiğini söyledi. Kayabaşı, Tuzla’daki eğitim merkezine gittiğinde büyük bir sürprizle karşılaştı. Ali Kibar ve 200 civarında çalışma arkadaşı gruptaki 41’inci yılını kutlamak için onu bekliyordu. Üstelik bu kutlama için ciddi bir hazırlık yapılmıştı. 1 ay boyunca sıkı bir çalışma sergilenmiş Kayabaşı’nın 41 yıldır katıldığı etkinliklerden fotoğraflar, görüntüler toplamış ve bir klip yapılmıştı. Kutlama 4-5 saat sürdü, 41 rakamı şeklindeki pasta kesildi, şarkılar söylendi, anılar paylaşıldı… Ali Kibar, Kayabaşı’na 41 yılın anısına özel bir plaket verdi.
O kutlamaya katılamayan Asım Kibar, bir mektup gönderdi ve Kayabaşı’na “Sevgili Haluk merhaba, 41 kere maşallah… Bugün seninle tanışalı, beraber aynı duyguları yaşamamıza vesile olan şirketimizde olmanın 41’inci yılı. Ne mutlu sana ne mutlu bizlere… Allah, bu güzel günlerimizi aratmasın” diye yazdı.
DENEYİMLERİMİ PAYLAŞMAK İSTİYORUM”
Asım Kibar, “Deneyimlerini paylaşmak istiyorum” başlıklı kitabın sunuş yazısında “Büyüklerimiz, yetişme çağımızda bizlere ‘Söz uçar, yazı kalır’ uyarısı yapardı. Bizim kuşak hem ileri öğrenim döneminde hem de iş hayatında yazının önemini yaşayarak anladı. Doğup büyüdüğüm kent Kayseri’de, söz senettir. Global dünyada ise şüphesiz sözün itibarı önemlidir ama bugün yazı ile kayda alınmış belge ve bilgi, daha ön plandadır. Yaş kemâle erince, anılarımı genç kuşaklarla paylaşmak istedim. Bu niyetimi hayata geçirmek, tabii sözle mümkün değildi. Onun için, çalışmamı yazılı olarak yaptım. Paylaşmak istediğim bu anılar, ağırlıklı olarak iş hayatında edindiğim deneyimlerden oluşuyor. Bugün, hızla dijitalleşen dünyada, kendilerini mutlu, huzurlu ve varlıklı bir istikbâle hazırlama arzusundaki gençlerimiz, deneyimlerimizin satır aralarından, geleceklerine yön verecek fikirler de edinebilirler inancındayım” dedi.
“BİR MASAM, BİR KASAM VE GAZİ MUSTAFA KEMAL PAŞAMIN TABLOSU VARDI”
Kitaptan birkaç bölüm hatırlatarak yazıyı bitireyim. “Evlatlarımızın istikbâlini, çağdaş dünyanın sunduğu imkânlarla kurabilmek için, Kayseri’den İstanbul’a taşınmaya karar verdik” diyen Kibar, ilk yazıhanesini şöyle anlatıyor: “İstanbul’a taşınmamızın birinci ayında Perşembe Pazarı’ndaki yazıhaneme yerleştim. Mütevazı yazıhanemde bir masam, bir kasam ve bir de Gazi Mustafa Kemal Paşamın tablosu vardı.”
“ASIM NE OLUR BENİM SÖZÜMÜ DİNLE, BURADA İSTİKBAL VAR”
1980’de ise alüminyum tesisi için Tuzla’dan Gebze’ye kadar arazi aramaya başlamış. Bu dönem aylarca sürmüş. Asım Kibar’a zamam zaman eşi Semiha Kibar da eşlik etmiş. Keşif turlarından birinde Semiha Kibar, Tuzla’da bugün Assan Alüminyum’un tesislerinin bulunduğu araziyi çok beğenmiş. Asım Kibar arazinin pahalı olduğunu iletmiş ama eşi, “Asım, ne olur benim sözümü dinle. Burada istikbal var” deyince onu kırmamış. Kibar, kitabında bu anısıyla ilgili şunu söylüyor: “Eşim, hem hayat arkadaşım, hem de bir bakıma çalışma arkadaşım. Ufku geniştir. Mantık dokusu da çok tutarlı. İyi ki sözünü dinlemişim.”
patronlardunyasi.com